0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dünya genelinde iklim değişikliği ve El Nino etkisi nedeniyle sıcaklık rekorları kaydedilirken, İstanbul’da barajlarla ilgili endişeler artıyor. Avrupa Komisyonu’na bağlı Kopernik İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, bu yılın yaz mevsimi, 1991-2020 yaz mevsimleri ortalamasının 0,66 derece üzerine çıkarak 16,77 derece ile rekor seviyede geçti. Yazın sona ermesine rağmen sıcaklıklar, Eylül ayında da rekor kırmaya devam etti. Eylül ayı, 1991-2020 yılları arasında ortalama 15,45 derece olarak hesaplanırken, bu yıl 16,38 derece ölçülerek tarihteki en sıcak Eylül ayı oldu.

Bu sıcaklık artışı, İstanbul’un su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, İstanbul barajlarının doluluk oranı Eylül ayı sonunda yüzde 17,31’e düştü. Bu, son 10 yılın en düşük doluluk oranı olarak kayda geçti. Sıcaklıkların yüksek seyretmesi, günlük su tüketimini yaz mevsimi ortalamasının üzerinde tuttu.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, bu durumu “Yaz bir türlü bitmiyor” şeklinde özetledi. El Nino’nun iklim kriziyle birleşmesi, sıcaklıkların normalin üzerinde seyretmesine yol açtı. Kurnaz, iklim değişikliğinin en fazla etkileyeceği bölgenin Akdeniz Havzası olduğunu ve bu etkilerin Türkiye’de de görüldüğünü belirtti.

Türkiye’nin tarım sektörü, iklim değişikliği nedeniyle büyük sıkıntılar yaşıyor. Yetersiz yağışlar ve yüksek sıcaklıklar, tarım alanlarının verimini olumsuz etkiliyor. Prof. Dr. Kurnaz, tarımın artık yağış ve sıcaklık gibi faktörleri göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğini vurguladı.

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, İstanbul barajlarının doluluk oranlarının yüzde 18’in altına düştüğüne dikkat çekti. Albay, barajların daha yüksek rakımlı bölgelere inşa edilmesi gerektiğini belirterek, kar yağışının önemine vurgu yaptı. Kasım sonundan itibaren ciddi yağış eksikliği yaşanması durumunda İstanbul’un büyük bir sıkıntıyla karşılaşabileceğini ifade etti.

Halk arasında su tasarrufu konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini belirten Albay, suyun verimli kullanılması için herkesin sorumluluk taşıdığını söyledi.

Bu gelişmeler, İstanbul’da su kaynaklarının ve su tüketiminin geleceği konusunda ciddi endişelere yol açıyor. İstanbul’un su planlamasının dikkatle gözden geçirilmesi ve su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılması gerektiği bir kez daha anlaşılmaktadır.