Ankara’daki Avukatlar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi Kararını Protesto Ediyor

Ankara'daki avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını ve Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik kararını protesto ediyor.

Ankara'da bir grup avukat, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını ve Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik kararını protesto etti. Adalet için Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük için Hukukçular Derneği Ankara Şubesi ve Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar, Ankara Sıhhiye Adliyesi önünde toplandılar. Protesto sırasında avukatlar, "Faşizme karşı omuz omuza", "AKP yargıdan elini çek" gibi sloganlar attılar. Ayrıca "İktidar yargıdan ellerini çek", "Yargıtay 3. Ceza Dairesi Darbesi Kabul Edilemez" gibi pankartlar taşıdılar. Avukatlar adliye önünde yaptıkları açıklamada şunları ifade ettiler: "Anayasanın 153. maddesi, 'Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. (...) Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar' şeklinde düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi, 27 Ekim 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile Hatay Milletvekili meslektaşımız Şerafettin Can Atalay'ın 'Seçme ve Seçilme', 'Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı' ile 'Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakları' ihlal edildiğine karar vermiştir." Avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin bu karara uymamasını ve hukukun üstünlüğünü ihlal etmesini eleştirdiler: "Bu karar, Anayasa ihlal eden bir darbe girişimini ifade ediyor. Yargıtay, Anayasa ve AYM kararını tanımadığını ilan ederek Anayasal düzeni ortadan kaldırma girişiminde bulunmuştur." Avukatlar, Yargıtay hakimlerinin görevlerini kötüye kullandıklarını ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak yargılanmalarını istediler. Ayrıca avukatlar, "Bu mesele, Can Atalay meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır, yaşadıklarımız adlı adınca Anayasal bir krizdir. Hakimler hakkında soruşturma başlatılmalı, hakimler açığa alınmalı ve yargılanmalıdır" dediler. Bu protesto, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında artan tartışmaların bir yansımasıdır ve devam eden bir hukuk krizine işaret etmektedir.